Mitoloji öğretiyor

Gülüzar Özev

23 Şubat 2022
Mitoloji öğretiyor

Binlerce yıl öncesinden beri var olagelen, masallar, söylenceler, mitler bugün hala fırından yeni çıkmış sıcak ekmek tazeliğinde konuşuluyorsa  bir hikmeti vardır  bunun. Mitler yalnızca konuşuluyor mu..? Elbette hayır!  Yazılıyor çiziliyor, resmi, heykeli yapılıyor. Kısaca; sanatta, edebiyatta hatta tıpta en baş köşelerde yer almayı sürdürüyor. Ben de Politez’in bu köşesinde, mitolojinin neden bu kadar etkili olduğu üzerine birkaç kelam edeceğim. 

İlk güzellik kraliçesinin Afrodit  olduğu söylenir. Tek kişilik jüri “Paris” adlı bir çobandır. Diğer yarışmacılar  Hera ve Athena’dır. Bu üç güzel birinci gelmek için  Paris’e türlü çeşit hediyeler sunarlar. Bunlar mal, mülk ve hükümdarlıktır. Afrodit ise  aşkı armağan edeceğini söyler. Şayet güzel seçilirse Paris’le Helana ile dillere destansı bir aşk yaşayacaktır. Paris düşünür; içinde aşk olmayan bir serveti neyleyim diyerek, güzeller güzeli Afrodit’i seçer. Sonunda aşk kazanır yani. Bu mit bize yaşamda en önemli şeyin aşk olduğunu anlatacak ve geçerliliği kadim zamandan beri eksilmeden sürecektir. Fuzuli’nin dediği gibi “Her ne  ise Aşk imiş bu alemde ilim kilu kaal imiş” (dedi kodu imiş.) O zamandan bu zamana şairler, yazarlar, ressamlar ve dahi bilumum sanatçılar ilhamlarını aşktan alır, aşkla yaratırlar. 

“Ne oldum demeyeceksin, ne olacağım diyeceksin” atasözü belki de en iyi Niobe anaya uyar. Altı kız, altı erkek sahibi Niobe ana, övünür durur çocuklarının çokluğuyla. Artemis ile Apollo’nun annesi  Leto’ya karşı da densiz laf eder; “Benim on iki çocuğum var, Leto’nun sadece iki çocuğu” diye.  Bu duruma Tanrıça Leto çok kızar ve nasıl olur da bir dünyalı benimle boy ölçüşür” diyerek on iki çocuğun ölüm fermanını verir. Söylencenin sonu çok acı bitecek, Niobe Ana tüm çocuklarını kaybedecektir. İnsan elindekileriyle şımarmaması, övünmemesi, nispet yapmaması yönünde bir uyarı mitidir bu belki de. Niobe ana ise sahip olduklarımızın her an yok olabileceğinin bir düsturu.

Narsizm en iyi herhalde Yunan mitinde kendine yer bulur. Antik Yunanlılar, nergis çiçeğinden güzel bir söylence yaratmış.  Narkissos isimli bir delikanlı kırlarda, ormanlarda, dere kenarlarına dolaşır. Çok yakışıklı bir genç olduğu için kızlar ona hayrandır. Ancak Narkissos  hiçbir kıza pas vermez  çünkü kendisine aşıktır. Sonunda suda kendini hayran hayran izlerken düşer boğulur. Bu eylem biraz da narsist kişiliklerin sonu yalnızlık girdabında boğulabileceğini hatırlatır bize. Aynı zamanda  tıpta  çok yararlanılır. Kendisine çok beğenen kişiler için “narsist” ismi kullanılır.  Ötesi var mı?

Hayal gücü sınır tanımaz.  Birçok ağacın, çiçeğin, ırmağın kısaca doğanın türlü çeşit varlıkları mitolojiye konu olur. Örneğin defne ağacı söylencesi sevimli ve ilginçtir. Tanrı Apollo,  Dafne adlı kıza aşık olur. Bir gün Dafne ormanda gezerken,  Apollo kızın karşısına çıkar aşkını ilan eder. Aşkına karşılık bekler. Ancak kız yanaşmaz  delikanlıya ve uzaklaşmaya çalışır. Kız kaçar oğlan kovalar. Çaresiz kalan Dafne, yalvarır Zeus’a “Tanrım beni kurtar” diye. Baş tanrı Zeus duyar bu yalvarmaları.  Apollo tam da kızı yakalamaya ramak kalmışken, Dafne’yi ağaca çevirir. Apollo kıza sarılır ama bir bakar ki, Dafne olmuş Defne ağacı. Gönülsüz sevginin sonu ağaç gibi, odun gibi sert ve hissiyatsız olur istemeyenin ruhunda. “ Zorla güzellik olmaz” atasözü sanki bu mit içindir.

Açlık tanrıçası ise yiyip, yiyip  doymayanlardan. Kendi açlığı yetmiyormuş gibi kime yaklaşsa açlık belasını bulaştırıyormuş. Ersiton (aslı Erysikhton, kolay okunması için böyle yazdım)  isimli bir kral, bu kötülükten nasibini almış. Açlık tanrıçası bir gece, Ersiton’un uyurken odasına girerek ağzına açlık nefesini üflemiş. Ansızın karın guruldamasıyla uyanan kral, başlamış ne bulursa yemeye. Günlerce yiyor, ne bulursa atıyormuş ağzına. Dolaplar, ambarlar boşalmış, çuvallarda, kilerlerde bir şey kalmamış. Başka şehirlerden yiyecekler getirilmiş. Ersiton ha bire, ha bire yiyormuş. Masal bu ya, o kadar yemesine rağmen, midesine karnına hiçbir şey olmuyormuş. Yedikçe yemiş, yedikçe yemiş en sonunda yiyecek bir şey bulamayınca açlık tanrıçası gibi kendini yemiş. İşçi hakkını yiyen, doğayı talan eden, gölgesini satmadığı ağacı kesen sisteme ne kadar benziyor değil mi.

Prometheus, insanların sefil hallerine üzülerek ateşi tanrılardan çalıp insanlara götüren tanrıdır. Bu olaydan sonra insanoğlu/kızı eti pişirerek yemeyi öğrenecektir. Zeus bu suçu cezasız bırakmaz, elleri ve ayaklarından bir kayaya bağlanan Prometheus’a  bir akbabayı gönderir.  Prometheus’un her defasında yenilenen ciğerlerini, akbaba yer. Gündüz yenilenen ciğeri gece akbaba yer. İşkence üç bin yıl sürer.  Herakles onu kurtardığında ise şu ibretlik sözü söyler. “Zeus tahtından düşmedikçe benim işkencelerimin sonu yoktur.” Devrimcilere her çağda yön veren eskimeyen bu söz, aynı zamanda umudun nedeni ve simgesi olmuştur. “Ateşi Çalmak” isimli  Marks ve Engels’in hayatını anlatan beş ciltlik belgesel romanı okuyucularıma tavsiye ederim.

Prometheuslarımız bol olsun değerli okurlar.

 

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Tanrıça Demeter ve Akbelen
    ''Doymak bilmeyen, en sonunda kendi etini yiyerek geberen Kral Ersiton şimdi Muğla Akbelen’de geziniyor. Zalimliğinden bir gram bile kaybetmeden. Akbelen halkı ormanını korumak için direniyor. Limak firması eli silahlı askerleri,…
  2. Örgütlü Mücadelenin Gücü
    ''Daha önce emekli olabilecekler için prim sayısı 5000 gündü.  Kanun taslağı böyle hazırlanmıştı. Ancak 6 Şubattaki büyük Güneydoğu depreminin sonrasında hükümet gün sayısını birden 5975 güne çıkarttı.'' Vatandaşın emeklilik geliri…
  3. Göçebe toplumlardan bugüne Göçler
    İnsanlığın ilk eylemidir yürüyüş.  Dört ayak üstünde ilerleyen Homo erectusun,  ayağa kalkarak yürümesiyle başlar uygarlık yolculuğu. Antropolog Marvin Harris’in dediği gibi “ilkin ayak vardı”. Büyük göçün,  günümüzden iki milyon yıl…
  4. Deprem!
    Deprem!
    19 Şubat 2023
    Cellat kürsüde ikiyüzlüce konuşurken, müjde verircesine imar affı diye naralar atılırken, aslında sunulan halkın toplu cenaze namazı davetiyesiydi. İnsanlığının doğa olayları içinde en baş edemediği bir felakettir deprem. İlk çağlarda,…
  5. Serol Teber
    Serol Teber
    25 Ocak 2023
    ''Yeniçağ insanı sorunları kozmik güçlerin yardımıyla çözebileceğine inanıyor, rüya yorumları, fal baktırma, ruh çağırmayla ilgileniyor, bitkisel beslenmeye çalışıyor, arınma dansları yapıyor. Siyasete karşı ilgisiz. Yeşillikler içinde küçücük evinde sakin doğayla…
  6. Mahsa Amini ve Mücadeleci tüm kadınlara
    Bugün İran’da Mahsa Amani’nin öldürülmesi birkaç vicdansız polisin işi değildir. Kanunlar, töreler, gelenekler, dikta rejimi ve ataerkil sistem işbirliği etmiştir. Tıpkı Medusa söylencesindeki gibi. Ama ne mutlu ki Mahsa Amani’nin…
  7. Spartaküs ve Zenci İSyanı
    ‘’Tanrı herkesi hür yarattı, doğa kimseyi köle yapmamıştır.’’ (Alkidamas) Köle ayaklanması denilince ilk akla gelen şüphesiz Spartaküs’tür. Roma dönemine ait olan bu köle isyanını herkes bilir de İslamiyet dönemine ait…
  8. Rıza Şehri
    Rıza Şehri
    29 Nisan 2022
    ''Rıza Şehri’nde ortak paylaşım vardır. Kimse ihtiyacından fazlasını almaz. Zengin fakir ayrımı yoktur. Kapılar kilitlenmez, para kullanılmaz. Paranın yerine değiş tokuş esastır. Birlikte üretilir, birlikte tüketilir.'' Her yerde ve hep…
  9. Baharın Mitosları
    Baharın Mitosları
    28 Mart 2022
    Dünyanın birçok ülkesinde her yıl Newroz bayramı kutlanır. Bizim ülkemizde özellikle doğu illerinde baharın gelişini karşılamak için şenlikler, ritüeller yapılır. Newroz bahar bayramı olmakla beraber politik bir anlamda taşır. Nasıl taşımasın…
  10. cam tavan etkisi
    cam tavan etkisi
    3 Mart 2022
    “Cam ifadesi, engellerin açıkça görülemeyen ve aşılamayan niteliğini vurgulamaktadır. Cam tavan, görülmeyen azınlıkları ve kadınları, yetenekleri ve başarılarını göz önüne almadan şirketin üst basamaklarına çıkmaktan alıkoyan kırılmaz engel“ olarak tanımlanır.**…
  11. Yunus Emre
    Yunus Emre
    31 Ekim 2021
    Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2021 yılını Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli ve Ahi Evran yılı ilan etti. Yunus Emre’nin vefatının 700. yılı, Hacı Bektaş Veli’nin vefatının…
  12. Halide Edip Adıvar
    Halide Edip Adıvar
    8 Ağustos 2021
    “Gece, karanlık bir gece... Fakat insanın hayatında sabahı olmayan gece yoktur. Yarın bu korkunç geceyi yırtıp parlak bir sabah yaratacağız. Yalnız ışık geldiği vakit gözümüzü güneşe karanlığı gören baykuşlar gibi…
  13. Özgürlük (2)
    Özgürlük (2)
    17 Temmuz 2021
    Her sistem kendi insanını yaratır. Tüm kurumların örtük faaliyetleriyle, bireyin toplumsal mekanizmaya uygun davranış göstermesi sağlanır. Televizyon, basın, eğitim kurumları, kişinin  başka bir dünya mümkündür şeklinde  düşünmesini istemez. Hem üst…
  14. Özgürlük -1
    Özgürlük -1
    29 Haziran 2021
    “Özgürlük nedir” diye yoldan geçen herhangi bir kimseye sorsanız, muhtemelen şöyle söyleyecektir: “İstediğim zaman istediğim yere gidebilmek.” Kimilerince bu kadar kolay, bu kadar basit algılanır özgürlük. Oysa bu sözcük için insanlık çok mücadele vermiş, çok kan dökülmüştür.   ÖZGÜRLÜK    (1)…
  15. Yalnızlık ve halleri
    Yalnızlık ve halleri
    16 Haziran 2021
    Yalnızlık kimine göre aman çok iyi, kimine göre aman bıktım halleri. Çok iyi diyen de var yalnızlık için, çok kötü diyen de. Cenneti kimilerinin,  kimlerinse cehennemi. Yani bilmeyen yok, yalnızlığın…
  16. Zabel Yeseyan
    Zabel Yeseyan
    3 Haziran 2021
    1915 yılına gelindiğinde, Ermeniler için büyük kıyım başlamıştır. Osmanlı hükümetince tutuklu listesine alınan 214 Ermeni aydın içinde, tek kadın olarak Zabel Yesayan vardır. Genç yazar, bunun üzerine İstanbul’da bir hastanede…
  17. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Kadın Dergileri
    Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde ilk kez Rum Kadınları, Kypseli isimli kadın dergisi çıkarır. Editörü Efrosini Samarcidis‘dir. 1845 yılında İstanbul’da Rumca yayınlanan  Kypseli dergisi, 34 sayı çıkartılır.   “Şurasını iyi bilmek gerekir ki, ne…
  18. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e kadın Dernekleri
    ''Bu arada ilginç bir şey olur; Çarşaf yasaklanır. Evet, yanlış duymadınız, kadınların çarşaf giymesi men edilir. Tarih 2 Nisan 1892’dir. Sanmayın ki kadınlara özgürlüktür sebebi. Padişah Abdülhamit, siyasi nedenlerle güvenlik…
  19. Bacıyan-ı Rum: Anadolu Kadınlar Birliği
    Ahilerin helâl para kazanması gerekir. Bu hem vaciptir, hem sünnettir. Her kimin ki, meslek ve sanatı yoksa ona fütüvvet değmez. Ahinin 18 dirhem gümüş sermayesi ve mutlaka bir işi olmalı,…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…