''Daha önce emekli olabilecekler için prim sayısı 5000 gündü. Kanun taslağı böyle hazırlanmıştı. Ancak 6 Şubattaki büyük Güneydoğu depreminin sonrasında hükümet gün sayısını birden 5975 güne çıkarttı.''
Vatandaşın emeklilik geliri elde etmesi, devletin bir lütfu değil görevidir.
Geçtiğimiz günlerde Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) için meclisten yasa çıktı. Ne deniyordu bu yasaya göre; bundan böyle çalışanların emekli olması için belli bir yaşta olmaları gerekmeyecek. Kadınlar 20 yıl, erkekler 25 yıl sigortalılık süresini tamamlarsa ve 5975 gün pirim öderse emekli olabilecekler. Yani EYT’lilerin örgütlü mücadeleleri sayesinde emeklilik şartlarının üçlü sacayağından biri kaldırıldı. Yaş haddinden dolayı mağdur olan kitleler rahat nefes aldı. Ancak iş bununla bitmedi tabi halledilmesi gereken birçok sorun var.
Daha önce emekli olabilecekler için prim sayısı 5000 gündü. Kanun taslağı böyle hazırlanmıştı. Ancak 6 Şubattaki büyük Güneydoğu depreminin sonrasında hükümet gün sayısını birden 5975 güne çıkarttı. Yani üç yıla yakın bir süre arttırdı. Tsunami gibi verdiğini geri aldı. Deprem öncesinde 5000 güne sevinip oradan buradan borç bularak, kredi çekerek, doğum, askerlik gibi borçlanmaları yapan emekçiler bir anda neye uğradığını şaşırdı. Yaşanan doğal depremin peşinden bir de sosyal depremle karşılaştı.
İKİ DOĞAL DEPREM, İKİ SOSYAL DEPREMİ DOĞURDU
1999 yılında Ecevit’in Başbakanı olduğu koalisyon hükümeti, emeklilik şartlarını birden ağırlaştırdı. Maaş hesap katsayısını çalışan aleyhine düşürdü, emekli olma yaşını kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaptı. Bunun üzerine halk büyük bir tepki gösterdi. Bütün ülkede sendikalar, meslek odaları, demokratik kitle kuruluşları “Emek Platformu”çatısı altında örgütlendi, “mezarda emekliliğe hayır” mitingleri ve eylemler düzenledi.
1999 yılındaki depremde millet can derdine düşünce, meclistekiler halkın perişanlığından yararlanarak “mezarda emeklilik” yasasını çıkardılar. Daha sonra CHP’nin Anayasa mahkemesine başvurusu ile kademeli emeklilik sistemine geçildi.
İki deprem iki sosyal depreme fırsat yaratıyor. Aynı senaryo adeta tekrar ediyor. Buna karşılık halk boş durmuyor hakkını arıyor.
Dün “Emek Platform ”unun verdiği mücadeleyi bugün “EYT’liler “devam ettiriyor.
EYT YASASININ KABUL EDİLEMEZ YÖNÜ
3 Mart 2023 tarihinde yayınlanan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası 375 Sayılı Kanun hükmünde kararname, 8 Eylül 1999 tarihinden sonra işe girenleri kapsamıyor. Böyle olunca bir gün farkla emeklilik için çok yıl kayıpları oluyor.
Örneğin; 1995 yılında işe giren bir kadın 51 yaşında emekli olabilirken. 9 Eylül 1999 tarihinde işe giren kadın 58 yaşında emekli olacak. Arada 7 yıl fark var.
Yine 1995 yılında işe giren bir erkek 55 yaşında emekli olabilirken. 9 Eylül 1999 yılında işe giren erkek 60 yaşında emekli olabilecek. Arada 5 yıl fark var. Bu farklar işe girme yılına göre geriye doğru olduğunda artış göstermekte.
1976 yılı öncesinde yaş şartı yoktu ve maaş hesaplama katsayısı daha yüksek olduğu için emekliler daha yüksek maaş alabiliyordu. Gelinen noktada maaşlar budana budana açlık sınırının çok altına düştü.
Ha bu arada devlet emekli olduğu yerden çalışmaya devam edenlerin işverenlerine destek vermeyi unutmamış. Üç kuruşluk emekli gelirinin yetersiz olduğunu bildiği için diyor ki “Ey işveren sen emekli olan personelini tekrar çalıştır. Ben işçi başı sana 500 lira hibe edeceğim.” Ne diyelim yorum sizin…
2.250.000 KİŞİNİN EMEKLİLİK KAZANIMI AZ ŞEY DEĞİLDİR
Morallerimizi bozmayalım, tüm olumsuzluklara rağmen EYT’lilerin kararlı mücadelesi sayesinde 2 milyon 250 bin çalışan emekli olacak. Böyle bir kazanım yadsınamaz. Üstelik bu kazanımların sağladığı ümit ve güven artmıştır. Nitekim EYT’liler mücadeleye güçlendikleri yerden devam edeceklerini söylüyorlar. Hepimize düşen görev çocuklarımızın geleceği için gereken desteği ve katılımı sağlamaktır.
Toplumsal mücadele belki zaman ister ama eninde sonunda amacına ulaşır. Halklar mutluluğa ve huzura kavuşur. Bunun sayısız örnekleri vardır.
Yazarın Dİğer Yazıları
Tanrıça Demeter ve Akbelen
6 Ağustos 2023Göçebe toplumlardan bugüne Göçler
4 Mart 2023Deprem!
19 Şubat 2023Serol Teber
25 Ocak 2023Mahsa Amini ve Mücadeleci tüm kadınlara
9 Ekim 2022Spartaküs ve Zenci İSyanı
27 Mayıs 2022Rıza Şehri
29 Nisan 2022Baharın Mitosları
28 Mart 2022cam tavan etkisi
3 Mart 2022Mitoloji öğretiyor
23 Şubat 2022Yunus Emre
31 Ekim 2021Halide Edip Adıvar
8 Ağustos 2021Özgürlük (2)
17 Temmuz 2021Özgürlük -1
29 Haziran 2021Yalnızlık ve halleri
16 Haziran 2021Zabel Yeseyan
3 Haziran 2021Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Kadın Dergileri
16 Mayıs 2021Osmanlı'dan Cumhuriyet'e kadın Dernekleri
27 Nisan 2021Bacıyan-ı Rum: Anadolu Kadınlar Birliği
11 Nisan 2021