Kadınlara değil, katillere barikat!

Nuray Kılıç

8 Mart 2022
Kadınlara değil, katillere barikat!

Feminist Gece Yürüyüşü’nün 20.si barikatlara ve polisin Cihangir’e çıkan tüm yolları kapatmasına rağmen yapıldı. Tüm engellemelere rağmen binlerce kadın Cihangir’deydi. Katledilen kadınların öfkelerini giyinerek gelmişlerdi kadınlar, yoksulluğa, savaşa hayır, homofobiye, kadın düşmanlığına yeter diye haykırmak için akın akın gelmişlerdi. İstanbul sözleşmesini bir çırpıda kaldıranların kanlı ellerinin karşısında kadınların sözlerini yansıttıkları dövizleri vardı, ama iktidarın polislerinin ellerinde ise pervasızca kadınlara sıkmakta bir an bile tereddüt etmedikleri gazları, kadınları iteleyip sıkıştırdıkları koca kalkanları vardı.

Ama oradaydı kadınlar işte ve o kadar öfkeliydiler, o kadar kararlı ve o kadar enerji doluydular ki.  Kâh arkadaşlarını yere yuvarlayan polislere şemsiyeleri ile giriştiler, kâh polisin kalkanını muzaffer bir savaşçı edasıyla havaya kaldırdılar.  Tophane’den giriş yaparak Cihangir’deki kortejle buluşmalarına izin verilmeyen diğer bir grup ise,  ana yolu kapatıp seslerini olanca gücüyle yükselttiler. “gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet, gelsin cop, inadına isyan, inadına isyan, inadına özgürlük.”

Evet, isyandı bu, Hem de sadece İstanbul’da Cihangir Katlı Otoparkına "Feminist isyan" pankartı asan kadınların değil, İzmir, Antalya, Trabzon, Muğla, Denizli, Ankara ve diğer birçok ildeki kadıların isyandı. 

Daha eylem başlamadan saatler önce kadınların Taksime ulaşmasını engellemek için metronun Taksim ve Şişhane istasyonlarına giriş çıkışlar ve Kabataş- Taksim Finiküler hattı ulaşıma kapatıldı. Kadıköy'den vapura binerek Taksim'e gelmek isteyen kadınlara polis izin vermedi. İskele meydanında polis kadınları ters kelepçeyle gözaltına aldı. Kadıköy'den Beşiktaş'a geçen bazı kadınlar da gözaltına alındı.

Bunca engellemelere ve polis terörüne rağmen, 8 Mart 2022 tarihinde kadınlar, bulundukları her yeri miting alanına çevirdiler ve kadınların gücünü bir kez daha gösterdiler.

8 Mart 2022 Feminist Gece Yürüyüşü ‘nün açıklaması şöyle: 

20 yıl önce Taksim Mis Sokak’ta bir grup feminist bir araya gelerek savaş çıkaran devlet başkanlarının hepsi erkek tesadüf mü dedik ve ilk feminist gece yürüyüşü’nü başlattık. Bugün bu gece, 8 Mart 2022’de yine erkeklerin çıkardığı savaşın ve yoksulluğun gölgesinde on binlerce kadın bir aradayız feminist bir dünya kurmadan bitmeyecek bu isyan diyoruz.

Yıllar içerisinde sadece sayıca çoğalmadık, bu sokakları aşan bir feminist mücadeleyi örgütledik, dayanışmayı kurduk. Bizi ezen patriyarkaya, hayatlarımızı sömüren kapitalizme, bizi hizaya sokmaya çalışan heteroseksizme karşı başka bir dünyanın mümkün olduğunu gördük.

Kadınlara ve LGBTİ+’lara karşı saldırılar her taraftan yükselirken, İstanbul Sözleşmesi’nin feshinden nafaka hakkının gaspına, homofobi ve transfobiyi alenen örgütleyenlerden bizleri makbul kadınlar yapmaya çalışarak tüm ev ve bakım işlerini üstümüze boca edenlere, yoksulluğun ve savaşın faturasını bizlere çıkaranlara karşı mücadelemizi sürdürüyorsak, direniyorsak, umut edebiliyorsak feminizm sayesinde. Burada bugün toplanan, bugün dünyanın dört bir yanında toplanan feministler sayesinde.

İddiamız sadece bugünü kutlamak için değil, sadece kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığı kaldırmak için değil, sadece eşitlik için değil. Dünyayı değiştirmekte gözümüz var. Feminist bir dünya kurana kadar bu sokaklardan isyan ve mücadele eksilmeyecek.

"Yok, sayılmaya dayanışmamızla ve mücadelemizle cevap veriyoruz"

İstanbul Sözleşmesi’ne ve 6284’e saldırılar kadın cinayetleri, erkek şiddeti ve trans cinayetlerinin önünü açıyor. Erkek-devlet ve patriyarka işbirliğiyle bize yönelen bu saldırılar karşısında bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok diyoruz.

Varlığımız aile ile tanımlandıkça, “aile değiliz, kadınız, feminist isyandayız!” demeye devam ediyoruz.

İktidarın LGBTİ+lara yönelen homofobik, transfobik, nefret dolu sözlerine; LGBTİ+ların iş, barınma ve hatta yaşam hakkının yok sayılmasına dayanışmamızla ve mücadelemizle cevap veriyoruz

Ev içi işleri karşılıksız yapmamızı bekleyen, bize en güvencesiz, en düşük ücretli işleri dayatan, kadın emeğini sermayeye ucuz işgücü haline getirenlere karşı; “emeğimiz bizimdir, emeğimizin sömürülmesini kabul etmiyoruz!” diyoruz.

Salgının, ekonomik krizin tüm yükünü bize yükleyenlere, bizi yoksullaştıranlara karşı evlerde, fabrika önlerinde, ofislerde, şantiyelerde, meydanlarda direnmeye devam ediyoruz.

"Patriyarkaya başkaldırmaya devam ediyoruz"

“Mağdur” olduğunu söyleyen erkekleri güçlendirmek adına nafaka hakkımızın gasp edilmesini kabul etmiyoruz.

Patriyarkaya karşı mücadele eden kadınların ve kadın siyasetçilerin hapsedilmesini, KHK’larla, kayyumlarla kadın örgütlerinin ve kadın danışma merkezlerinin kapatılmasını kabul etmiyoruz.

Kadın sığınakları ve kreşlerin yetersizliğine, ŞÖNİM’lerin niteliksizliğine, kadınların karakollardan geri gönderilmesine, öldürülmemek için öldürmek zorunda kaldıklarında da onlarca yıl hapis cezası verilmesine isyan ediyoruz. 

Sesimizi, sözümüzü, eylemimizi şiddetle, polisle bastırıp mahkemelerde yargılamaya çalışanlara itaat etmiyoruz. Korkmuyoruz. “Ritimli zıplayarak” patriyarkaya başkaldırmaya devam ediyoruz. 

Diyoruz ki; patriyarkanın, kapitalizmin, ırkçılığın, savaşın, işgalin, dini baskının, emek sömürüsünün olmadığı eşit ve özgür bir dünya kurmadan feminist isyan bitmeyecek! Yaşasın feminist mücadelemiz!

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Yağmacılar, soyguncular mı kadınlara ahlak dersi verecek?
    ''Saçımın rengiyle, rujumun rengiyle, saçımla, başörtümle, taktığımla, kurduğum cümlemle, üslubumla herhangi bir şeyle yargılanmadığım bir gelecek hayal ediyorum ve bu geleceği hayal etmekten asla ve asla vazgeçmiyorum” Ahlaklılık nedir, son…
  2. Kanayan Bir Yara Kadın Sığınma Evleri
    Yapılması gerekenler birkaç düzenleme neticesinde koordinasyonu sağlayarak, kadın sığınma evlerinin sayısının arttırılması, tedbir ve koruma kararlarının kadınların ihtiyaçları gözetilerek 6 ay veya süresiz olarak verilmesi, çocuklu kadınlar için sağlanan sosyo-ekonomik…
  3. Mücadele dolu 365 günün ardından…
    2021 yılında da kadınlar için sokaklar güvensiz hale getirilmeye çalışıldı. Yolda yürürken tanımadıkları erkekler tarafından yumruklandı, dövüldü. Buna rağmen kadınlar, meydanları daha güçlü, daha kalabalık doldurmaya devam ettiler.  2021 yılında…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…