Merdan'a Namerdan Hukuk

Rahmi Yıldırım

4 Temmuz 2023
Merdan'a Namerdan Hukuk

''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden başlatması muhtemel (samimiyetten yoksun) açılım/çözüm sürecini ifşa ettiği için hedef seçildi.''

Merdan’ın sözlük anlamı, yiğit, mert, sözünün eri, güvenilir; namerdan ise tam tersi. Mert ve namert gibi yani.

TELE1’in genel yayın yönetmeni gazeteci yazar Merdan Yanardağ, adıyla çelişik bir hukuk yorumuyla tutuklandı. Tutuklandı ifadesi sözün gelişi; daha doğrusu tutsak edildi.

Tutuklama gerekçesi, AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun bir söyleşide yaptığı değerlendirmelere Merdan Yanardağ’ın verdiği yanıt. Gazete Duvar’da yayımlanan söyleşide söz çözüm sürecine gelmiş, Galip Ensarioğlu, “Abdullah Öcalan daha samimiydi, sürecin bitmesinde Kandil’in ve Selahattin Demirtaş’ın günahı var” demiş.

Ensarioğlu’nun bu değerlendirmesine Merdan Yanardağ TELE1’de Dört Soru Dört Cevap programında(montaj videoya göre) şöyle karşılık vermiş: “Öcalan Türkiye’de en uzun süre yatan siyasi mahkûmdur. Normal infaz yasaları geçerli olsa serbest bırakılması gerekiyor, ev hapsi vs. Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin hukukta yeri yok. Ailesiyle görüşemiyor, avukatlarıyla görüşemiyor. Orada elinde rehin olarak tutmuşsun, adamla pazarlık yapıyorsun. Onun üzerinden tehdit savuruyorsun. Abdullah Öcalan hafife alınacak birisi değil. Siyaseti doğru okuyan, doğru gören, doğru çözümleyen son derece zeki birisi. Neredeyse cezaevinde filozof oldu, çünkü okumaktan başka bir şey yapmıyor.”

Merdan’ın bu değerlendirmeleri aradan altı gün geçtikten sonra AKP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, bilcümle troller ve İYİ Parti üst düzey yetkililerince kampanya halinde paylaşılıp hedef gösterilince; önce canlı yayın bitiminde gözaltı, ardından tutuklama. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak”.

Tutuklamaya gerekçe yapılan montajlı sözlerde bile suç yok aslında. Bu sözler suç ise, zamanında, yani çözüm süreci günlerinde AKP ileri gidenleri çok daha ötesini söylediler. Sadece ikisini anımsamak yeter:

Eski AKP Milletvekili Yasin Aktay: “Abdullah Öcalan dünyanın geleceğini iyi okuyor. Onun talepleri normaldir, meşrudur.

Eski AKP Milletvekili Orhan Miroğlu: “PKK terör örgütü değildir... Apo, Türkiye için fırsattır. Yeniden devreye girmelidir.”

(Söz aramızda; sıkça olmasa da televizyon ekranlarında tartışma programlarına çağrılıyorum. Bir programda PKK ve Abdullah Öcalan konusunda ne düşündüğüm sorulursa, kendi görüşümü açıklamak yerine bu kişilerin görüşlerini aktarırım. Neme lazım! Hürriyetimi sokakta bulmadım. Durduk yerde başım belaya girmesin!)

***

 

DÜŞMAN CEZA HUKUKU

Tutuklamaya gerekçe yapılan montajlı sözlerde bile suç yok. Merdan’ın söyledikleriyle ve söylemek istedikleriyle kendisine yüklenen suç arasında bağlantı yok. Merdan’ın ironi yapıp yapmadığı da önemli değil; ama Merdan on yıllar boyunca yinelenen, yinelendiği için de olağanlaşan bir süreçte tutuklandı. Üstelik tutuklamaya gerekçe yapılan suçlama, tutuklamayı gerektiren katalog suçlar arasında değil ama buna karşın Merdan tutsak edildi, Silivri zindanına kapatıldı. Çünkü kendisine namerdan hukuk uygulandı. Hukuk literatüründeki adıyla, düşman ceza hukukuuygulanarak tutsak edildi Merdan Yanardağ.

Düşman Ceza Hukuku, hukuk tarihinde terim olarak ilk defa 1985 yılında Alman ceza hukukçusu Prof. Günter Jakobs tarafından telaffuz edilip kavramlaştırılmış. Özetle, devlet, kendisine fiziken saldıran ya da eleştiren kişileri, temel haklara ve hukuk devletinin güvencelerine sahip “yurttaş” olarak değil, ezilmesi, yok edilmesi gereken “düşman” gibi görüyor. Askerlikteki ifadeyle, “esir ya da imha edilmesi, savaşma azim ve iradesi kırılması gereken” herhangi bir kimse. Daha anlaşılır bir ifadeyle, “sanık” bile olamayacak bir kimse. Bu uygulamada düşman ya da hain olarak kodlanan kişiler yargısız infaza tabi tutulup öldürülüyor; öldürülmüyorsa sorgu, yargı ve infaz aşamalarında hukuk devletinin güvencelerinden yararlandırılmıyor, negatif ayrımcılığa, zulme ve işkenceye maruz bırakılıyor.

  1. terörist” diye kodlanan kişi ve gruplar ya doğrudan imha ediliyor ya da Guantanamo üssünde hukuk devletinin adil yargılanma güvencesi dışında sanık bile sayılmadan işkence altında sorgulanıp yargılanıyor.

Türkiye’ de düşman ceza hukuku (özellikle askeri darbe dönemlerinde fiilen uygulandıktan sonra) 1991 yılında 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ile yasalaştırıldı; Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu ve infaz yasalarında da paralel değişiklikler yapıldı.

Olağan soruşturma ve yargılamada yurttaşlar “makul gözaltı süresi”, “masumiyet karinesi”, “şüpheden sanık yararlanır”, “delilden sanığa gidilir”, “delillerin yasallığı”, “tabii hâkim ve adil yargılanma”, “savunma hakkı”, “silahların eşitliği”, “yargı bağımsızlığı”, “kanun önünde eşitlik” gibi hukuk devleti güvencelerine sahiptir. Ancak bu ilkeler TMK karşısında ve uygulamada geçerli olmaz.

Türkiye’de düşman ceza hukuku pratiğinin yakın tarihteki örnekleri Yassıada Duruşmaları, darbe ve sıkıyönetim dönemlerinde Diyarbakır, Mamak, Metris cezaevleri olarak sıralanabilir. 12 Eylül faşizminin mirasçısı AKP iktidarı döneminde ise düşman ceza hukuku Silivri ve Sincan F tipi cezaevleri ve yargılamaları olarak somutlaştı. Kurbanların on binlerce olduğunu söylemek abartı olmaz. En çok bilinenleri, Selahattin DemirtaşOsman Kavala, Gezi davası mahkûmu Mücella Yapıcı ve arkadaşları, milletvekili seçildiği halde tahliye edilmeyen Can Atalay, 28 Şubat ve kumpas davalarının mahkûmu askerler...

***

 

Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden başlatması muhtemel (samimiyetten yoksun) açılım/çözüm sürecini ifşa ettiği için hedef seçildi. Merdan, İYİ Parti’nin iktidar kulübüne yaranma ve (olabilirse) yanaşması için de araçsallaştırıldı. Yanısıra ana muhalefet CHP’nin muhalif Kürtler ile daha fazla yakınlaşmasına, belediye seçimlerinde muhtemel ittifakına bir tür fren kondu. En önemlisi de, her defa olduğu gibi, cehalet ve kötülük ittifakına biat etmeyen gazetecilere, kanaat önderlerine, emek ve demokrasi güçlerine gözdağı verildi. Önümüzdeki günlerde düşman ceza hukuku kapsamında olmadık bahanelerle yeni tutsak almalar kimseyi şaşırtmamalıdır. Yapılması gereken Merdangilleri yalnız bırakmamak, sessizce “yalnız değildir” demenin ötesinde cehalet ve kötülük iktidarına karşı sesini yükseltmektir. Kendi hesabıma, Merdan’a yüklenen suça ortak olduğumu buradan ilan ediyorum!

Merdan Yanardağ, Silivri’den gönderdiği iletiyi “Haksızlıklara hiçbir zaman boyun eğmeyeceğim!” tümcesiyle bitirmiş.

Şeriatçı faşizme boyun eğmeyenlere selam olsun!

Namık Kemal’in Hürriyet Kasidesi’ndeki deyişiyle:

Felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin,

Dönersem alçağım millet yolunda bir azîmetten

Ya da Pir Sultan Abdal’ın deyişiyle:

Kadılar müftüler fetva yazarsa,

İşte kement işte boynum asarsa

İşte hançer işte başım keserse

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan!

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
    AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi. Gün geçmiyor ki…
  6. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  7. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  8. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  9. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  10. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  11. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  12. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  13. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  14. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  15. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  16. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  17. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  18. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  19. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…