Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı

Rahmi Yıldırım

26 Ağustos 2023
Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı

''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.''

Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde.

Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben de meslektaşı olarak haberlerinden programlarından tanıyorum, biliyorum. Umarım bir gün yüz yüze de tanışırız.

Barış Pehlivan gazeteci. Mensubu olduğum 78 kuşağına göre genç sayılır; sadece 40 yaşında. Genç yaşına karşın, çokça manşetlik haberler üretmiş, araştırmacı gazetecilik ürünü kitaplar yazmış. Gazetecilik meslek örgütlerinin ödüllerine layık görülmüş. Barış Terkoğlu ile birlikte; Sızıntı: Wikileaks’te Ünlü TürklerMahremMetastazCendereSS Süleyman Soylu adlı araştırma kitaplarına imza atmış. Haberleri ve kitapları nedeniyle çok kez yargılanmış, tutuklanmış.

Şu sıra beşinci kez cezaevinde; sekiz ay daha cezaevinde kalacak.

*** 

Barış’ın beşinci kez cezaevine girmesi ve denetimli serbestlikten yararlandırılmaması, Türkiye’deki ceza yargılaması ve infaz sisteminin vicdan ve adaletten ne denli uzaklaştığını gösteriyor. Öyle bir uzaklaşma ki, 12 Eylül faşizminin infaz hukukuna bile rahmet okutur.

12 Eylül faşizmi döneminde tutukluydum. O dönemde bile infaz hukukunda kâğıt üstünde de olsa denge ve eşitlik kaygısı vardı. “Bir sağdan bir soldan” idam ediyorlardı. Asılmayacakların infazında adli/siyasi ayrımı yoktu. Hükmedilen cezanın yarısını, hatta 2/5’ini cezaevinde geçiren mahpus, meşruten tahliye olabiliyordu. Adli/siyasi ayrımı uygulamadaydı. Siyasi mahpuslar hücre cezası, ziyaretçi ve avukat yasakları, işkence, gazete ve kitaptan mahrum bırakma gibi cezalara maruz kalırken mafya babaları, uyuşturucu tüccarları ev gibi döşedikleri koğuşlarında hizmetlerine bakan adam bile tutabiliyordu. Ayrımcılık yasağı kanunun lafzındaydı sadece.

İnfaz hukukunda 12 Eylül faşizmi döneminde bile gözetilen denge ve eşitliğin yerini, izleyen Turgut Özal iktidarı döneminde düşman ceza hukuku aldı. Terörle Mücadele Kanunu’nda, siyasi mahkûmların infazında ¾ kuralı getirildi. Yani, adli mahkûmlar hükmedilen cezanın ½’ini cezaevinde yatarken, siyasi mahkûmlara ¾ dayatıldı; halen de böyle uygulanıyor. Dahası, disiplin cezaları uygulanarak infaz yakılıyor ve siyasi mahpusun meşruten tahliye olması da engelleniyor.

***

 

Meşruten tahliyenin bugünkü karşılığı koşullu salıverme. Buna göre adli suçlarda cezanın yarısını cezaevinde geçiren iyi halli mahpusun kalan cezası koşullu salıverme şeklinde infaz ediliyor. Adli mahkûm, bir daha suç işlememe koşuluyla tahliye ediliyor. Amaç, mahkûmun topluma uyum sağlaması ve kazandırılması, iyi halinin sürmesini teşvik etmek. Koşullu salıverme döneminde yeni bir suç işlerse, kalan cezanın infazı için tekrar tutuklanıyor.

Koşullu salıverme için cezaevinde geçirilmesi gereken süre, 15 Temmuz’dan sonra 2/3 olarak değiştirildi. Ancak infazın mahkûm aleyhine ağırlaştırılması, adli mahpusun daha fazla yatacağı sonucunu doğurmuyor. Malum İslam kolaylık dinidir, yaparsa AKP yapar! Nitekim yapıyor da.

***

 

AKP iktidarı, adam öldürenler ve devlet aleyhine suç işleyenler (siyasi suçlular yani) hariç olmak üzere, adli suçlular için infaz hukukuna denetimli serbestlik kurumunu ekledi. 5275 Sayılı Kanun’la getirilen düzenlemeye göre, koşullu salıverme için cezaevinde yatılması gereken sürenin bir kısmı denetimli serbestlik şeklinde sosyal hayat içinde geçiriliyor. Amaç, mahkûmun ailesi ile bağlarını sürdürebilmesi ve toplum ile daha hızlı bir şekilde uyum sağlayabilmesi. Hükümlü koşullu salıverilmesine belli bir süre kalınca tahliye ediliyor ve sosyal hayat içinde denetimli serbestlik müdürlüklerinin gözetimi altında tutuluyor. Denetimli serbestlik döneminde iyi halini korumuş ve toplumla uyum sağlamış ise, kalan ceza için koşullu salıverme dönemi başlıyor.

Denetimli serbestlikte en önemli ölçüt, devlet aleyhine suç işlememek. Yasadaki ifadeyle:

* Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar

* Anayasal düzene, milli savunmaya, devlet sırlarına karşı işlenen suçlar

* Terörle mücadele kanunu kapsamına giren suçlar

* Örgütlü suçlar, koşullu salıverilme hakkı geri alınan hükümlüler

Oysa Recep Tayyip Erdoğan, 2018 yılında MHP’nin ısrarla istediği af düzenlemesi kendisine sorulduğunda, şu yanıtı vermişti: "Kader mahkûmları meselesini anlamış değilim. Kime kader mahkûmu denir çok çok önemli. Benim bir ilkem var. İlkem de şudur: Devlete karşı işlenen suçlarda devlet affedici olabilir. Ama kişilere karşı işlenen suçlarda devletin af yetkisi yoktur." (5 Eylül 2018, Kırgızistan’dan dönerken uçakta yaptığı açıklama.)

Erdoğan’ın bu sözleri yüzde yüz doğruydu ama söylendiğiyle kaldı. O günden bugüne infaz yasasına geçici maddeler eklenerek nice “kader mahkûmu” (!) katiller, tecavüzcüler, hırsızlar, IŞİD ve Hizbullah katilleri, uyuşturucu tüccarları, mafya babaları salıverildiler. Tahliye edilen mafya şefleri Alaattin Çakıcı, Kürşat Yılmaz, Sedat Şahin, soluğu MHP genel merkezinde aldılar, Devlet Bahçeli’nin elini öptüler.

*** 

KALEM MAHKUMLARINA DÜŞMAN CEZA HUKU

İnfaz düzenlemelerinden yararlanmayan “kader mahkûmu” kalmadı, bir tek kalem mahkumlarıyararlandırılmadı; yani devlete karşı suç işlediği iddia edilenler. Selahattin Demirtaş, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Çiğdem Mater, Osman KavalaSelçuk Kozağaçlı, Kobani davası sanıkları, gazeteciler. Güncel esirler olarak daMerdan YanardağBarış Pehlivan.

Merdan Yanardağ, “terör örgütü propagandası yapmak” ile suçlanıyor. Barış Pehlivan ise Libya’dan gelen “şehit” cenazeleriyle ilgili haberinde "istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek" suçlamasıyla 3 yıl 9 ay hapis cezasına mahkûm edilmiş; başka bir haberi bahane edilerek infazı ve denetimli serbestlik hakkı yakılıp tutuklandı.

Kalem mahkumlarına düşman ceza hukuku; “kader mahkûmu” (!) katillere, tecavüzcülere, hırsızlara, uyuşturucu tüccarlarına, mafya babalarına, Hizbullah ve IŞİD katillerine ise açık cezaevi, denetimli serbestlik ve koşullu salıverme. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük ittifakı iktidar, aydınları, yazarları, gazetecileri, mafya babalarından, uyuşturucu baronlarından, ihale çetelerinden, kadın ve çocuk tecavüzcülerinden daha tehlikeli görüyor!

Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.

Emekten emekçiden yana bir gazeteci olarak tanıdığım Barış, inanıyorum ki nasıl girdiyse öyle çıkacak, kalemini şeriatçı faşizmin hizmetine vermeyecek.

Biat etmeyen, “herkesin yüreğine baharın gelmesi için yazan” kalem savaşımcılarına selam olsun!

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  2. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  3. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  4. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  5. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  6. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  7. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  8. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  9. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  10. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  11. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  12. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  13. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  14. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…
  15. Mültecilere Timsah Gözyaşları
    ''Sığınmacı, düzensiz göçmen, mülteci. Ne denirse densin. Asgari dört beş milyon (genel nüfusa oranla yüzde 5) sığınmacının varlığı bile son derece trajiktir. İçlerinde elbette emperyalist zorbaların bölgesel işbirlikçisi zavallılar da…
  16. Engin Ardıç: Küfürbaz Irkçı Cinsiyetçi Faşist
    ''Okul yıllarındaki lakabı “hayvan” imiş. Daha o zamanlarda ileride nasıl bir kötülük küstahlık abidesi olacağını belli etmiş yani. Türkler, Kürtler, solcular, kadınlar, emekçiler, ezilenler, yoksullar, Aleviler, dindarlar... İnsana dair herkesten…
  17. Her Devrin Adamı Mehmet Barlas Gebermiş
    Nazar boncuklu gazetenin yazarlarına nazar değdi galiba. Son altı ayda üç yazarını birden yitirdi. Sırasıyla Hıncal Uluç, Engin Ardıç ve Mehmet Barlas geberdiler. Hemen belirteyim, geberdiler demek saygısızlık ya da…
  18. Cehennemin Kapısı
    Cehennemin Kapısı
    6 Haziran 2023
    Brezilya’da Ekim 2022 seçiminde muhalefetin sloganıydı; Türkiye’de Mayıs 2023 seçiminin de unutulmayacak sloganları arasındaydı: “Cehennemin kapısını kapatma zamanıdır!” CB adaylarından S. Oğan kampanyasını bu sloganla başlatmıştı. Son turda S. Oğan…
  19. Kahrolsun İnsan Hakları
    Cumartesi Anneleri, her cumartesi günü İstanbul Galatasaray Meydanı’nda toplanarak, gözaltında işkencelere ve siyasi cinayetlere kurban giden yakınlarını arayanlardan oluşan bir topluluk. Esin kaynağı, Arjantin’de faşist cuntanın yok ettiği çocuklarını bulmak için…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…